“Fatih-Harbiye” Kitabı Üzerine; Bir Tahlilin Tahlili
Birazdan tahlilini yapacak olduğum Peyami Safa’nın “Fatih Harbiye” isimli eseri, zaten bir tahlilin romanıdır. Cumhuriyetin ilk yıllarında İstanbul’da geçen bir hikâyedir.
Birazdan tahlilini yapacak olduğum Peyami Safa’nın “Fatih Harbiye” isimli eseri, zaten bir tahlilin romanıdır. Cumhuriyetin ilk yıllarında İstanbul’da geçen bir hikâyedir.
Üç Tarz-ı Siyaset, Türkçülüğün manifestosu olarak da kabul edilebilir.
Osmanlı Sadrazamı Alemdar Mustafa Paşa’nın; Rumeli ve Anadolu âyanlarını İstanbul’da toplayarak yapmış olduğu anayasal bazı vasıflar içeren bir antlaşmadır.
Kara Saltuk’un kaleminden… Eğitim, bir canlının davranışlarını kasıtlı ve sistemli olarak değiştirmek adına yapılan uygulama ve yöntemlerin tümüdür. Bilim: Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak yasalar çıkarmaya çalışan düzenli bilgidir. İnsan eğitimi dendiğinde, başta toplum tarafından kabul edilen davranışlar olmak üzere müspet ilimleri sistemli biçimde öğretmek ve […]
Kara Saltuk’un kaleminden… (Hayat)’ da Köprülüzade Fuat Bey ilmi hareketlerden diye Fuzuli’nin Şiiliğinden bahsediyor. Tarih kendince bu şairin mezhebine taharri edebilir; lakin bulabilir mi bilmem. Süleyman Nazif Bey kitabında Sünniliğini göstermeye çalışmış. Vaktiyle biz de küçük bir risale ile bu bahse karışmış idik. Şimdi birisi gelip de ne şiidir ne sünnidir, insandır, şairdir dese en […]
Kara Saltuk’un kaleminden… Hukuk en genel tabiriyle insanlar ve devletler arasındaki ilişkileri düzenleyen, bu ilişkilerdeki hareketleri usulüne uygun kısıtlayıp genişleten normatif kurallar bütünüdür. Arapça kökenli bu kelime aslında hak kelimesinin çoğuludur. Hukuk kelimesini ilk duyduğumuzda çağrışım yoluyla aklımıza adalet kelimesi gelir.Adalet ise; kendi içerisinde tutarlı, aynı koşullarda aynı şekilde eşit olmayı; bunun bozulması halinde haklıyı […]
Rıza Can Aşık’ın kaleminden… Sözün gücünden daha güçlü bir silah bilmiyorum. Dilimizle buğuz etmek, kalbimizden önceki son siperimiz. Elimizin kolumuzun acziyyet içerisinde kaldığı bu çağda dilimizi kuşanıp inkisarımızı en azından kâğıda geçirerek er meydanının tozunu yutmaya geldik. Kaybettiğimiz siperleri geri almak, geride kalan milletin sınırlarını muhafaza etmek sözümüzü bilememize bağlı. Yurt odur ki; onun için […]
Rıza Can Aşık’ın kaleminden… Halife çıplaksa ve çıplaklığının farkındaysa ve toplum da bir kaftanın varlığını kabul ediyorsa bu o toplumun helâkıdır. Böyle bir toplumda kabul edilen gerçeklik, herkesin üzerinde anlaştığı en güzel yalandır. Ayrıcalıklı bir kısım için bu yalan; güzeldir, konforludur, faydacıdır ama yalandır! Bu yalan sahtekâr bir çevre yaratır ve yalancılar aynı yalanı kabul […]
Ne mühim şeylerdi. Bakkala ekmek almaya gitmek bile başlı başına bir serüvendi. Bu kutsal görev evin en küçüğüne verilirdi. Basılması gereken taşlar basılmaması gereken taşlar zıplaya hoplaya bakkala koşmak. Eve en güzel ekmeği seçmek, daha o yaşta eve ekmek götürmenin saadetini tatmak. Hayatın güzellikleri ve incelikleri hala küçük şeylerde miydi?