Dokunmuş halı üzerine sesi, körlüğümün
Her ilmekte saklı bozgun bir çocukluk
Siyah buğdaylarda seken beyaz tavşan
Birbirlerinin dillerini kemiren körpe delilik
Bakire kaplan, gelin kargaya yem oldu
Aşağıdan düştü hep halının gerçekleri
Beyaz çarşaf üstüme çığlık kustu
Hiç duyulmadı insancıkların sesleri
Kartalın keskin pençesini fare öptü
Sırtlanca sırıttı halının kırık dişleri
Haz, ipliklerle işledi çürüklügü
Neşeli bir koma hali örttü renklerini
Ne fare, ne de karga suçlu halının üstünde
Sürüklenirler şuursuz, ipliklerin akışında
Ne kaplan güçlü, ne de kartal keskin gözümde
Yalnızca yanmış saç telin kalır halının ufkunda
Ve o da korlaşır son düğümde
-Yusuf Onbaşıoğlu-
*
Her hakkı mahfuzdur. Bu sebeple yazı ve şiirlerin bu sayfadan başka bir yerde yayınlanması yasaktır. Ancak; kaynak, yazar ve şair ismi belirtilerek ya da site bağlantısı eklenerek paylaşılabilir. Aksi paylaşımlar 5846 sayılı kanuna tabidir.
Burak 9 Eki 2025
çok iyi