Umut Tolga Bulut’un Kaleminden…
kömür kokusu sinmiş, soğuk çiyli bir sabah
kaldırımlar uykuda, bense hala yoldayım
kalbimdeki kemendle yürüyüşüm kararsız
görünmeyen vücudun uzattığı koldayım
sis sarmış bütün şehri, mahyalar okunmuyor
acılar da yazmıyor, kandiller niye ağlak
yol kenarı; işçiler, dudaklarda terennüm
nefes nefese kalan bende şişmiş bir dalak
beklenmedik bir zaman, oysa ki beklemiştim
çay bardağı lekeli, parmaklar yara bantlı
buharlı alnımın ve gördüğü en son melek
son sürat ve jet motor ve iyisinden jantlı
kaygımdı; beyaz, titrek. Dokunmadı hiçbiri
kalbimdeki kemendle dayanışım yararsız
yirmi çay ve üç şeker ve bir paket cigara
ölümden ne beklesen o beklentin umarsız
kömür kokusu sinmiş, soğuk çiyli bir sabah
o gülleri ben değil ellerinle sen ektin
ve sen vardın yok gibi, ölümü ezberlemiş
gün, hafta, ay, yıl, ömür; her derdimi sen çektin
-Umut Tolga Bulut-