October 25, 2025 SİNE-İ MİLLET
Dark Light

Blog Post

SİNE-İ MİLLET > Köşe Yazıları > Eğitim Ve Bilim İlişkisi

Eğitim Ve Bilim İlişkisi

Kara Saltuk’un kaleminden…

Eğitim, bir canlının davranışlarını kasıtlı ve sistemli olarak değiştirmek adına yapılan uygulama ve yöntemlerin tümüdür. Bilim: Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak yasalar çıkarmaya çalışan düzenli bilgidir.

İnsan eğitimi dendiğinde, başta toplum tarafından kabul edilen davranışlar olmak üzere müspet ilimleri sistemli biçimde öğretmek ve bireyin zaman içerisinde gelişimini tamamlamak adına yürütülen süreç akla gelir.

Günümüzde bilim ve eğitimin toplumları nasıl yönlendirdiği açıkça ortadadır. İyi bir eğitim, bilimin ilerlemesinde en önemli katmandır. Eğitim sürecinde bireylerin kazandıkları deneyimler onların kişisel gelişimi için de büyük bir önem arz eder. Bu ilişki içerisinde dikkat etmemiz gereken bazı sorular vardır ki bunlar cevaplanmadığı müddetçe eğitim bir sistem olarak çöküntüye uğramaya mahkumdur.

Benim ilk aklıma gelen sorular:
İyi eğitim nedir?
Eğitimin amaçları nelerdir?
Bilim nasıl öğretilmelidir?
Nitelikli Bilim adamı nasıl yetişir?

İyi bir eğitim öncelikle bireyin ailesinin eğitimiyle başlar. Çünkü bireyin yaşamı boyunca en çok örnek aldığı ve etkilendiği anne ve babasıdır. Yine iyi bir eğitim kaygılardan uzak olmalıdır. Baskı altında bireyler düşünmekte zorluk çekebilir. Bu yüzden anne ve babalardan sürekli “ders çalış!” şeklinde gelen emir cümleleri çocukları baskı altına alabilir. Özellikle çocuklara eğitim çok yavaş ve meraklandırma ile verilmelidir. Çocuklar öğrenmenin zevkini tatmalıdır. Böylelikle öğrenme bir davranış olarak kazandırılmış olur.

Eğitimin ilk amacı toplum tarafından kabul gören ekseri tüm davranışları kazandırmak olmalıdır. Bu davranışlar içerisinde en önemlisi genellikle sözlü kurallar olan etik kurallardır. Altı yüzyıl hüküm sürmüş bir imparatorluğun boynu bükük mirasçıları olarak geçmişten günümüze eğitim sistemimizdeki en büyük aksaklık bu etik kuralların öğretilmesi hususunda meydana gelmektedir. Eğitimin ilk amacı kuralların tespit edilmesi ve başta aileler olmak üzere toplumun her kesimine bu kuralların öğretilmesi olmalıdır. Yine amaca yönelik yetiştirilmek istenen bireylerde gelecek güvence altına alınmalıdır. Örneğin; Endüstri meslek lisesinde makine bölümünde okumakta olan bir öğrencinin deneye ve gözleme dayalı dersleri arttırılmalı, mesleğinin doruk noktası olan makina mühendisliği alanında ayrıcalıklı bir yerleştirmeye tabi tutulmalıdır.

Bilim öğrenimi yine küçük yaşlarda merak yoluyla kazandırılmalıdır. Merak etmeyi ve doğru düşünmeyi kavramış çocukların üretkenlikleri artacak ve bilime olan ilgileri zamanla onu öğrenme ve keşfetme şeklinde vücut bulacaktır.

Bilim alanındaki en temel ve ciddi yanlış günümüzde bireyleri tek bir alanda çalışmaya yöneltmektir. Örneğin sadece fizik alanında çalışan biri aynı düşünme metotlarını kullanarak kafa yorarken değişik perspektiflerden bakmadığı için yaratıcılığı ve üretkenliği sadece sayısal göstergelerden ibaret kalır. Birden çok müspet ilimle uğraşan bir insan da ise gelişim çok yönlü olacağından farklı açılardan problemleri ele alabilir.

Araştırmalar sonucu kitap okuyan çocukların soyut kavramları anlamada kitap okumayanlara göre daha başarılı oldukları ortaya çıkmıştır. Bu da bizim tezimizi destekler niteliktedir. Anlama ve kavramaya yönelik gerçekleşen ilerleme yine akıl yürütmeye ve problem çözmeye katkıda bulunmaktadır. Gazetede okuduğum bir haberde Japonya’da çocukların matematik alanındaki başarısı %50’nin üzerindeyken Türkiye’de ise %10 civarındadır. Başka bir tarihte yayınlanan haberde kitap okuma oranları verilmiş ve en çok kitap okuyan ülkeler arasında Japonya yer alırken, en az kitap okuyan ülkelerden birinin de Türkiye olduğu ortaya çıkmıştır. Matematikteki başarısızlık size göre tesadüf olabilir ancak şahsi fikrim, gelişimin çok yönlü oluşuyla ilgilidir. Bilim adamı yetiştirmek, bahsettiğimiz aşamaların düzenli ve sistemli hale getirilmesiyle meydana gelir.

Unutmamak gerekir, Her birey bir fidandır. Bu fidanların toprağı ailedir. Suyu, yağmuru köklü kültürleridir. Güneşi ilimdir. Dik duruşunu sağlayan direkleri ise ahlâklarıdır.

-Kara Saltuk-

Visited 5 times, 1 visit(s) today

Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir